Çanakkale iline ait bir
efsanede Dardanos kral soyundan gelen
İlos’ un bir yarışmada benekli bir inek kazandığı, bilicilerin ona bu ineğin
durduğu yerde bir şehir kurmalarını öğütledikleri, ineğin gide gide bugünkü
Hisarlık Tepesi’nde durduğu ve bu sebeple İlos’ un burada bir şehir kurarak
adına Ilion dediği anlatılır.
Şehrin kuruluşu gibi,
ünlü Troya Savaşı’nın temelleri de mitolojik bir hikâyeye dayanır. Tüm
zamanların en iyi savaşçısı olan Akhilleus’un babası kral Peleus ile deniz
tanrıçası Thetis ‘in Olympos’ta yapılan evlenme merasimine çağrılmayan nifak
tanrıçası Eriş, intikamını almak için üzerine ‘en güzele’ diye yazdığı altın
elmayı tanrıçaların masasına atarak, en güzel benim diyen tanrıçalar arasında
kavga çıkmasına sebep olur. Baştanrı Zeus’tan hakemlik yapması istenir. O da
İda Dağı’nda çobanlık yapan Paris’i hakem seçer. Paris, Troya’ya uğursuzluk
getireceği için yıllar önce İda Dağı’na ölmesi için bırakılmış ancak bir dişi
ayı tarafından büyütülerek delikanlılık çağına gelmiş, Troia Kralı Priamos’un
oğludur. Athena, Hera ve Aphrodite altın elmayı kendisine vermesi için Paris’e,
tarihte ilk rüşvet olarak kabul edilen çeşitli vaatlerde bulunurlar. Paris ise
altın elmayı kendisine ‘dünyanın en güzel kadınını vadeden Aphrodite’e verince,
Troya’ nın sancılı kaderi çizilmeye başlamış olur. Bu duruma bozulan diğer tanrılar
Paris’e lanet okurlar ve ülkesine en büyük felaketi getirmeye ant içerler.
Troya’ya gelen Paris’in İda Dağı’na bırakılan prens olduğu
anlaşıldığında, kendisi saraya davet edilir. Bir müddet sonra Yunanistan’a
elçilerle beraber giden Paris, Sparta Sarayı’nda Menelaos’ un güzel karısı
Helene ile tanışır ve ona âşık olur. İki sevgili Aphrodite’ nin yardımıyla
kaçarak Troya’ya gelirler ve böylece Akhalar ile Troya halkı arasında yaklaşık
10 yıl sürecek olan Troya Savaşı’nın sebebi oluşmuş olur.
Yorum gönder