Gaziantep’in çamfıstığı ile kırmızıbiberinin şöhreti yaygındır. Bir de efsanesi var, söylenir:
Bir bahar günü, Antepli iki kız kardeş, bahçelerinde,
tohum atıyor, çapa yapıyorlarmış. Hiç tanımadıkları yaşlı, yoksul bir derviş,
bahçenin bir başında çalışan iki kız görmüş. Bunlardan büyüğüne yaklaşmış,
karnını doyuracak bir parça yiyecek istemiş. Kız, dervişin eline kuru bir
ekmekle, bir baş soğan tutuşturarak savmış:
– Ektiğini biçesin, diyerek uzaklaşmış derviş.
Bu defa ötekinin yanına gelerek, ondan da biraz
yiyecek istemiş. Küçük kız:
– Hoş geldin, sefa geldin. Konuk kısmetiyle gelir. Bu
sabah helva yapmıştım, otur şuraya âfiyetle ye, diyerek onu karşılamış.
Derviş helva çıkınını alarak:
– Sağ ol kızım. Sen de ektiğini biç, diyerek ayrılıp
gitmiş.
Bir süre sonra, büyük
kızın ektiği tohumlar yeşermiş, yeşil yeşilbiber olmuş. Bunlar kuru ekmek gibi
kuruyunca, soğan gibi kızarmış. Kırmızıbiber olmuş. Küçük kızın tohumlarından
da fıstık ağaçları boy vermiş. Antepliler ne ekmek gibi acı biberden vaz geçmişler,
ne helva misali tatlı fıstıktan. İkisi de bölgede Antep’i temsil etmiş
Yorum gönder