Makendonya kralı Büyük
İskender’in ölümünden sonra, O’nun şöhretli generallerinden Antiokos oğlu
Selefkos, bir devlet kurmak üzere, bugünkü Hatay iline gelmiş, devletin
başkenti için münasip bir yer aramaya başlamıştı. Her taraf güzeldi, bir türlü
karar veremeyince İlahların ilahı Zeus’e dua ederek, bir mucizeyle şehrin
yerini seçmesini dilemişti. Tam kurbanını kesip, mabede bıraktığı sırada,
gökyüzünden bir kartal ağmış, kurbanın bir parçasını kaparak, deniz kenarına
bırakmıştı. Kartal tekrar gelmiş, bu sefer de kurbanın geri kalan büyük
parçasını pençelerine takmış, havalanarak onu da Silpios dağının eteklerine,
Orante yani bugünkü “Asi” nehrinin sol kıyısına götürmüştü. Selefkos, kartalın
ilahı Zeus tarafından gönderildiğine hükmederek, önce deniz kenarında bir
liman, sonra da asi nehrinin sol kıyısına başkentini yapmaya karar vermiş ve
kısa zamanda şehrin inşaatını tamamlatmıştı. Milattan önce 300 yılının 22
Mayısında şehir törenle halka açılmıştı. Selefkos bu yeni şehre, babasının
adına izafeten Antiohia demiş, bu ad zamanla Antakya olmuştu
Yorum gönder