79 KILIS

79 KILIS

Kilis İlimize ait efsaneler 

KILINÇOGLU (GILINÇOĞLU) HAKETİ

Vağdı zamanında Gılıçooglu deye bir beg varmış . Zamanıg hökmüne göre odası olan, güçlü kuvvetli, varlıklı bir adammış. Halindebn aciz kalan Mıstıfa Beg adında bir adam, altı oğluyla barabar gidekte bu adamdan yardım alak deyi Gılınçoglunug yanına gelmişler.

Gılınçoglunung yanına gelip odasına misafir olduklarında, durumlarını altı aya gadar kısılı-büzülü söylüyememişler. Böylelikle de aradan tam altı ay geçmiş getmiş. Soona Mıstıfa Beg denen adam: ‘Begim biz buraya geleli ne zaman oldu. Ne zamandır odagdayız. Bizden heç bişey sormadıg’ demiş. Gılınçoglu da, ‘Neblim’ demiş. ‘Derdini söylemeyen derman bulamaz. Söylemedigiz gi ben de söylüyüm.’ deyince, Mıstıfa Beg, ‘Begim’ demiş, ‘Altı oglum ve ben geçimizden aciz galdık. Senig yanıga bir parça ekmek bulmak için geldik acep bu sualıma ne dersigiz.’ deyince: Gılınçoglu da, altı oglunug her birine bir iş vermiş. Aradan bir zaman geçmiş. Mıstıfa Beg demiş gi: ‘ya begim, altı olguma iş verdig, ya ben’. ‘Canım’ demiş; altı oglung çalışır, sen de oturur yirsig.’ Mıstıfa Beg ‘Olmaz begim’ demiş. ‘Bana da iş ver.’ Gılıçoglu bakmış gi olacak kimi degil, ‘Öyleyse madam sen de durmuyorsug, sen de benim gahvecim ol’ diyerek recasını yerine getirmiş. Aradan bir zaman daha geçmiş. Gılınçoglunug hanımı bir gün ‘Senig şu gahvecigini pek medhediyola, bi habar gönder de, bir de biz içeg’ demiş. Bunu duyan gahveci Mıstıfa Beg ‘Begim’ demiş; ‘Beni salma, ben gadınlara gahve pişrimege getmem.’ Gılınçoglu da ‘Get gardaş’ demiş. ‘Sankilem gadınlara gahve pişirmegle nolur? Demiş ve onu göndermiş. Gittiginde Gılınçoglunug ailesine bir gahve pişirmiş. Gadın o gahveyi içtikten sonra demiş gi: ‘Ya gahveci Mıstıfa Beg, eger sözümü tutarsag Gılınçoglunu sana gahveci ederim.’ demiş. Ne yapsın serde fukaralık var ganıng şarını kabul etmiş. Bundan sonra gadın Gılınçoglunun varından yogundan bir kenara galdırmaya başlamış. Gel zaman get zaman sonra da, Gılınoglunung gonagının garşısına Gılınçoglununginden de gözel bir gonak yaptırmış. Cerbi şekilde de giderek altı işçi çocugu olan Mıstıfa bege varmış. Onların hepisini başına toplamış. Bir zaman da beylece getmişler. Artık Gılınçoglunung odasına gelip gidenler azalmış. Perperişan olmuş. Bunu gören gadın ‘Bu Gılınçoglunu gaçıralım… olup buradan getsin’ demiş. ‘Gılınçoglu pislikten ğuylanır.’ Dedikten sonra ne kadar üleş varısa hepsini önüne, yanına, çevresine yığmışlar. Vaziyeti gören Gılınçoglu perperişan galmış. Getmiş bir başga adamıng yanına gendisi gahveci durmuş. Gahveci dudugu adamıng da bi dügünü varımış. Oraya esgi garısı ile barabar Mıstıfa Beg de misafir gelmişler. Gılınçoglunu gahveci gören garısı yakınlarına ‘Ben bu gahveciyi nasıl alırsam siz de ögle alıng’ dedikten sonra, ayagını üst üste galdırıp arkaya yaslanıp fincanı ayagınıng üstüne goydurmuş. Demiş hele şu itig yanına gidelim. Bu gadın Ali Osman Paşanıng emmisi gızıymış.Gidelim emmisi olguna söyleyelim deyip diline dolanı Ali Osman Paşanıng sarayına varmış. Sarayın gapıcısı Gılınçogluna bakınca onu böyle bir şeye benzetememiş. Kendisini içeri sokmadıglarını gören Gılınçogluna’da,Gılınçoglu geldi diye habar göndermiş. Paşanıg gelsin demesi üzerine de içeri giren tanınmaz haldakı Gılınçoglu girer girmez, orada bir türkü tutturmuş.

‘Gılınçoglum tarikette yerig va / Halk içinde namusug va arıg va / Şeyh Muhammed Ali derler pirig va / Dünya sende bir murazım galmadı

Ücesine ben yayla mı yayladım / Engininde ben göynümü egledim / Tor guşunan yeşilleri avladım / Dünya sende bi murazım galmadı.

Gılıçogluyum da ben yara erdim / Gününü gördüm de cefasını çektim / Bugün düşümde de bi aslan gördüm / Dünya sende bi murazım galmadı

Yaşa Gılınççoglum sen binler yaşa / Her nereye varsan da yolug dolaşa / Hızır Aleyhülselam sana ulaşa / Dünya sende bi murazım galmadı,dime.’

Bundan sonra bir türkü daha çığıran Gılınçoglu durumu iyice anlatıp, türkününg sonunu ‘Ulu gudurdu itigiz de taladı bizi’ deyip bütün hak etini anlatmış. Durumu anlayan Paşa adamlarına emir verip hamama göndermiş,at verip silah guşattırmış, Soğna da asker verip yolcu etmiş.

Ayrılırken Gılınçoglu demiş gi: ‘Paşam bana bi sual sorma. Ben nerede bir fahiş işlersem bil gi emmin gızınıg yanındayım.’ diyerek düşmüş yollara. Var varanıg sür sürenig günün birinde esgi konagınıg yanına ulaşmış. Bunu duyan Mustıfa Beg ogullarıyla barabar gaçmış. Gılıbnçoglu da onlardan bi gadınıg gılıçala donunu tırtıp Saraya girmiş ,geni yani eski garısını öldürdükten soğna gören ibret alsın diye bi agacın başına dikmiş.”

Yorum gönder